{ "title": "Yaranın Enfeksiyon Kapması", "image": "https://www.enfeksiyon.gen.tr/images/yaranin-enfeksiyon-kapmasi.jpg", "date": "21.01.2024 10:00:37", "author": "Abdultaha DEMEZ", "article": [ { "article": "Yaranın Enfeksiyon Kapması, Cildin bir darbe veya dışarıdan gelen bir müdahale neticesinde bütünlüğünün bozulması yaraları oluşturur. Bu müdahaleler kazalar neticesinde oluşabileceği gibi ameliyatlar sonrasında da oluşabilmektedir. Bu yaralar yaranın cinsine, ortamın temizliğine ve kişinin bağışıklık sistemine bağlı olarak çeşitli enfeksiyonlara kapılmaktadırlar. Bu enfeksiyonlara bakteriler, virüsler ve mantarlar neden olabilmektedir. Bu tip enfeksiyonların en belirgin özellikleri yara çevresinde kızarma, şişme, doku çevresinde bozulma ve daha da ileri ki durumlarda çevredeki doku tabakasının ölümüdür.

Yüzeysel deri enfeksiyonları

Yüzeysel deri enfeksiyonları derinin dış katmanında oluşmaktadır. Ancak bazı ilerlemiş durumlarda daha alt tabaka olan subkuten katmanına kadar ilerleyebilmektedir. Genelde havada yayılan bakteri gurupları neden olabilmektedir. Daha aşağıda enfeksiyon oluşmuşsa az oksijenli ortamlarda çoğalabilen bakterilerde işin içinde demektir. Bazı durumlarda antibiyotiğe dayanıklı bakteriler bu enfeksiyona neden olmaktadır. Bu tür durumlarda tedavi daha da zor bir hale gelmektedir. Yatak yaraları, selülit, nekrotizan fasiit, saç kıran ve siğiller yüzeysel deri enfeksiyonlarının örnekleridir. Yatak yaraları uzun süreli hastalıklarda yatakta aynı tarafa yatmaktan oluşabilmektedir. Bu durumda hastaya kültür testi yapıp hangi tür bakteri gurubundan etkilendiğini kestirmek gerekmektedir. Böylece nasıl bir tedavi uygulanacağı belirlenebilmektedir. Selülit subkuten ve bağ dokusunu ilgilendiren iltihaplı bir enfeksiyon türüdür. Sıcaklık ve şişliğe neden olmaktadır. Nekrotizan fasiit nadir görülen ama bu tip enfeksiyonlar içinde belki de en tehlikeli olanıdır. Hızla yayılarak yağ dokusunu, bağ dokuyu, kas dokusunu ve kas guruplarını sararak bu sistemlerin çökmesine neden olabilmektedir. Bu hastalığa et yiyen bakterilerde denilen A gurubu streptokoklar neden olmaktadır. Saç kıran hastalığına mantarlar neden olmaktadır. Siğiller ise viral nedenlerden oluşan deri enfeksiyonlarındandır.

Isırıklar: Isırıklar genellikle kedi ve köpekler tarafından oluşturulmaktadır. Bu durumlarda hayvanın ağzında bulunan bakteri türleri enfeksiyona neden olabilmekte ve enfeksiyonun boyutunda belirleyici olmaktadır. Isırık olaylarında ısırılan kişiye oksijene ihtiyaç duyan ve duymayan birçok bakteri türü bulaşabilmektedir. Burada önemli etken kuduz mikrobudur. Isırık olaylarında en büyük riski kuduz mikrobu oluşturmaktadır. Diğer durumlarda tedavisi kolaydır.

Travma: Travma, trafik kazaları, yanık, delici ve kesici alet yaralanmaları ve ateşli silahlarla meydana gelen yaralar neticesinde oluşan geniş bir doku tabakasını etkileyen durumlara verilen genel bir isimdir. Travma enfeksiyonlarında hastanın bulunduğu ortamdaki bakteri guruplarına, yaranın büyüklüğüne ve hastanın bağışıklık sistemine bağlı olarak değişmektedir. Trafik kazaları gibi yaranın oldukça kirlenmesine ve yanmalara neden olabilen durumlarda yaranın enfeksiyon kapma riski oldukça yüksektir. Derin delik yaralarında ise en tehlikeli durum tetanos hadisesidir. Ülkemizde tetanosun yaygın olarak aşılanması nedeniyle nadir görülmektedir.

Cerrahi sonrası: Cerrahi işlemler sonrası oluşan yaralarda en çok yaranın bulunduğu doku ve mide, bağırsak florası enfeksiyona uğramaktadır. Bu mikroplar iyileşme sürecinde çevreden alınabileceği operasyon esnasında hastanede bulunan mikroplar neticesinde de oluşabilmektedir. Hastanede kapılan MRSA türü bakterilerin oluşturduğu enfeksiyonlar antibiyotiğe yüksek direnç gösterdiğinden tedavisi oldukça güç olmaktadır.

Yanıklar: Yanıklar bir alev kaynağından, sıcak sıvılardan, elektrikten, kimyasal maddelerden, güneş ışınlarından ve radyasyondan kaynaklı oluşabilmektedirler. Birinci derece yanıklar genellikle risk içermeyen derinin üst tabakasını ilgilendiren yanıklardır. İkinci derece yanıklarda yanık alt dokulara işler. Üçüncü derece yanıklar ise tüm deri katmanlarını geçer ve alt dokularda da hasara neden olur. Yanık yaraları aslında steril yaralardır. Ancak yanık olayından sonra dokuların ölmesi nedeniyle sonradan hızlı bir kolonileşme görülebilir. Ayrıca yanıklardan sonra deri korumasız kalacağından mikrop etkisine hassas hale gelmektedir. Bu tip yaralarda ilk önce bakteri enfeksiyonları görülmektedir. Bu bakteri hareketi antibiyotikle önlenemezse akabinde mantar ve viral enfeksiyonlarda oluşabilmektedir.
" } ] }