{ "title": "Enfeksiyon Zinciri", "image": "https://www.enfeksiyon.gen.tr/images/enfeksiyon-zinciri.jpg", "date": "19.01.2024 04:04:47", "author": "Selen Karadeniz", "article": [ { "article": "
Enfeksiyon zinciri, vücutta enfeksiyonun oluşması ve etkenin insana bulaşması, onu hasta etmesi için bazı olayların meydana gelmesiyle olur. Bunların tümü enfeksiyon zinciri olarak anılır. Bu halkaların birisi eksik olduğunda, enfeksiyon oluşmaz. Enfeksiyon zinciri halkalarını oluşturan etkenler ise;
Enfeksiyon etkeni

Bu etkenler enfeksiyon oluşumuna neden olan mikroorganizmalardır. Hastalığın oluşması mikroorganizmaların sayısına, bunların hastalık yapma yeteneğine, konağın yani kişinin vücut direncine bağlı olur. Patojen mikroorganizmalar kendi biyolojik yapılarına uygun olan organlara en kısa yoldan yerleşme eğilimi gösterirler. Bu organotropizm yani organa yönelme olarak anılır. Örneğin, kuduz virüsünün vücuda girdiği alandan sinirler boyu ilerleyerek beyne yerleşmesi ve hastalık yapması gibi. Enfeksiyon etkenleri içinde bakteriler, mantarlar, virüsler, parazitler, riketsiyalar ve artopodlar yer alır.

Bakteriler: Bunlar tek hücreli olan, ikiye bölünerek çoğalan mikroorganizmalardır. Çoğalırken oksijen, besin, ısı, nem, asit ya da alkali gibi ortamlara gereksinim duyarlar. Bakteriler ya da bakteri ürünleri olan toksinler canlıya zarar vermektedir. Çoğunluğu doğada saprofit durumda bulunur. Bunlar vücuda girerek, uygun ortam buldukları zaman patojen duruma gelir. Antibiyotikler bunları etkilediğinden, tedavi edilmeleri mümkündür.

Koklar: Bunlar dört ana grupta değerlendirilir. Vücutta basit iltihaplanmaların, menenjit gibi ağır rahatsızlığın nedeni olabilirler.

Basiller: Bunlar çomak şeklinde olan bakterilerdir. Tetanos, tifo, veba, gazlı kangren, difteri gibi hastalıkların etkenidir. Bunların türleri oksijenli ve oksijensiz ortamlarda üreyebilir.

Vibriyonlar: Bunlar virgül şeklinde olan bakterilerdir. Çoğunlukla sindirim sisteminde rahatsızlıklara neden olurlar.

Spiroketler: Bunlar pire, bir, tahtakurusu gibi bazı haşerelerin ısırmasıyla bulaşır. Vücutta genel ve lokal enfeksiyonların oluşmasına neden olurlar.

Virüsler: Bunlar yapılarına göre RNA ve DNA virüsleri olarak ayrılırlar. En küçük mikroorganizmalar olan virüsler, çoğalmak ve üremek için canlı dokuya gereksinim duyar. Bu yüzden hücre içinde parazit halde yaşarlar. Antibiyotiklerden etkilenmedikleri gibi, dış ortamda dayanıksız olurlar. Solunum ve sindirim sistemiyle vücuda girerler. Grip, kızamık, AIDS, uçuk gibi farklı hastalıkların nedenleridir.

Mantarlar: Doğadaki mantarların 100 kadarı insanlarda hastalık yapar. Bu hastalıklar mikoz enfeksiyon olarak tanımlanır. Doğrudan temas ve ağızdan bulaşırlar. Özellikle kötü hijyen koşullarında etkili olurlar.

Parazitler: Bunlar canlı üzerinde asalak yaşayan yani onun kaynaklarını kullanan türlerdir. Bitkisel ve hayvansal kökenli olabilirler. İç organlarda yerleştiklerinde endoparazitlik, dışa yerleştiklerinde ektoparazitlik oluşur.

Riketsiyalar: Bunlar virüslerden daha büyük, bakterilerde küçük mikroorganizmalardır. Canlı dokuda ya da döllenmiş tavuk yumurtası embriyonunda üreyebilirler. Haşerelerin ısırması, hava ve gıdalardan bulaşabilirler ve genel enfeksiyona neden olurlar.

Artopodlar: Bunlar canlılarda yaşayan eklem bacaklılardır. Ciltte ve dış organlarda etkili olurlar.

Enfeksiyon kaynağı

Bu enfeksiyonun yerleştiği, burada çoğaldığı, canlılara ve cansızlardır. Bunlara konakçı, rezervuar denmektedir. Mikroorganizmaları insana taşıyanlara ise ara konakçı denmektedir. Canlı ve cansız varlıklar enfeksiyon kaynağı olabilir. Daha önce enfeksiyon geçirenler bile enfeksiyon kaynağıdır.

Kaynaktan çıkış yolu

Bu mikroorganizmaların enfeksiyon kaynağından çıktıkları yerdir. Enfeksiyonun etkenleri olan kan, tükürük, idrar, gözyaşı gibi salgılar bu gibi çıkış yerlerinden dışarı çıkar.

Bulaşma yolları

Enfeksiyon etkenlerinin farklı yollardan sağlam olan canlılara geçmesinde yani bulaşmasında takip ettiği yoldur. Bu kaynağı takip eden etkenler sağlam kişilere bulaşır. Bu doğrudan ya da direkt bulaşma olarak gerçekleşebilir.

Giriş kapısı ve vücuda yayılma

Vücuda mikroorganizma giremediğinde hastalık meydana gelmez. Vücuda girenler ise yayılım gösteremediklerinde sadece küçük bir bölgede etkili olurlar. Cilt, ağız, boğaz, burun, göz gibi alanlar giriş kapısını oluşturmakta, yayılım ise giriş yapılan bölgelerin salgısıyla gerçekleşmektedir.

Enfeksiyona duyarlı organizma

Enfeksiyonun meydana gelmesi için, patojen mikroorganizmaların canlıya girmesi yeterli olmaz. Canlının mikroorganizmaya duyarlı olması gerekir. Dirençli bir giriş kapısı olduğunda, hastalık meydana gelemez.
" } ] }